Polis Radyosu, Türkiye Cumhuriyeti Polis Teşkilatı’nın Haberleşme
Dairesi Başkanlığı’na bağlı ve Türkiye genelinde ulusal yayın yapan bir
radyo istasyonudur. Emniyet personeli tarafından hazırlanan programlar
ile 1952′den beri yayın yapan Polis Radyosu, TRT’den sonra Türkiye’de
yayın yapan en eski radyo kanalıdır. İlk yıllarında merkezden
desteklenen programlarla bölgesel yayın yapan bölge Polis Radyoları
halinde iken, 2000 yılından itibaren uydu yayın sistemine geçilmiş ve
Merkez Türkiye Polis Radyosu olarak yayına başlamıştır. Ayrıca radyo,
Türksat 2A Uydusu üzerinden de dinlenilebilmektedir.
Türkiye Polis Radyosu Dinle
20 Aralık 2012 Perşembe
18 Aralık 2012 Salı
Radyo Moda fm dinle
Radyo moda Farklı çizgisiyle fark yaratıyor
Radyo Moda Stüdyolarında dünyanın önde gelen otomasyon sistemi, digital onair ve produksiyon mixerleri kullanılmaktadır. Sistemler tam yayın kontrolü ve kullanım kolaylığı sağlamaktadır.Otomasyon sistemi Master Control ve Selector olarak iki ana yazılım ile kontrol edilmektedir.Ayrıca Sistem bünyesinde 24 saat kayıt yapabilme özelliğine sahip (Tracker) kayıt sistemi de bulunmaktadır.
Bu radyo çok moda
Radyo Moda fm dinle
Radyo Moda Stüdyolarında dünyanın önde gelen otomasyon sistemi, digital onair ve produksiyon mixerleri kullanılmaktadır. Sistemler tam yayın kontrolü ve kullanım kolaylığı sağlamaktadır.Otomasyon sistemi Master Control ve Selector olarak iki ana yazılım ile kontrol edilmektedir.Ayrıca Sistem bünyesinde 24 saat kayıt yapabilme özelliğine sahip (Tracker) kayıt sistemi de bulunmaktadır.
Bu radyo çok moda
Radyo Moda fm dinle
17 Aralık 2012 Pazartesi
Radyo Nedir? Kim bulmuştur? Tarihçesi, icadı, Nasıl çalışır?
Sesi, atmosfer içinden, Hertz dalgaları aracıyla çok uzaklara ulaştırılan alet. Radyoya ses dalgalarını elektrik dalgaları haline çevirir; ya da elektrik dalgalarını atmosferden derleyerek ses dalgaları haline koyar. Bu bakımdan, a - verici radyo, b - alıcı radyo olmak üzere iki çeşit makineden meydana gelmiştir.
Radyo vericilerinde sönümsüz yüksek frekanslı titreşimli akımlar kullanılır. Ses ve söz titreşimlerinin genlik ve frekansları çok karışık bir şekilde değiştiğinden bunları kesikli elektromagnetik dalgalarla iletmek mümkün değildir. Radyo yayımlarında kullanılan sönümsüz yüksek frekanslı titreşimli akımların verdiği elektromagnetik dalgalar ses titreşimleri için taşıyıcı dalga vazifesini görürler. Bu taşıyıcı dalga, verici radyo istasyonunda mikrofon vasıtasıyla değişime uğrar. Bunun için önemsiz titreşimli akım devresine eden bir mikrofon karşısında ses meydana gelir. Ses titreşimlerine uyarak değişen mikrofon akımı, sönümsüz yüksek frekanslı titreşimli akımın sabitgenliğini değiştirir. Radyo alıcıma antenine gelmiş olan değişime uğramış elektromagnetik dalgalar, alicinin devresinde yüksek frekanslı titreşimli akım meydana getirir. Bu akım dedektör aracıyla bir yönlü akım haline geçer. Yayımlanan ses titreşimlerine göre değişen bu akım, kulaklığın levhasını titreştirir. Bu titreşimlerin genlikleri radyo alıcısının kulağımdan akım genel olarak çok zayıf olduğundan, bu akımı şiddetlendirmek için kulaklık yerine radyo alıcılarında hoparlör kullanılır.
İtalyan Mucit Guglielmo Marconi radyoyu icat eden kişi olarak kayıtlara geçmiştir. Ancak radyonun kendi icadı olduğunu iddia eden birçok kişi ortaya çıkmıştır. Telsiz telegraf patentine sahip olan Nikolai Tesla, Olive Lodge bu iddiayı ortaya atanların başında gelir. Rus mucit Alexander Stepanovitch Popov ise anlaşılabilen ilk radyo dalgalarını iletmeyi başarmış ancak bu icadı için patent almamıştır. Daha pek çok insan vardır fakat ticari başarıyı yakalayan kişinin Marconi olduğu herkesçe kabul edilir.
Lodge Marconi ile Popof'un 1895 yılında hemen hemen aynı sıralarda radyo yayınları yapma tekniğini bulduğu anlaşılıyor. Ancak Guglielmo Marconi, iyi bir tüccar olduğundan hemen buluşunu bütün dünyayı gezerek duyurmayı başaran kişi olmuş. Aslında Popof, kötü hava koşullarını ve yıldırımları önceden haber alabilmek için bir yenilik düşünmüştü. Havadaki statik ya da atmosferik elektrik derecesini ölçmeyi akıl etmiş ve bu arada radyoyu geliştirmişti. Orta ya da uzun dalga istasyonlarını dinleyenler, yaklaşmakta olan kötü hava koşullarının, radyoların aldığı parazitlerle çok önceleri farkedildiğine tanık olmuşlardır.
İtalya'da aradığı desteği birtürlü alamayan Marconi sonunda İngiltere'ye gitti ve burada ilk radyonun patentini aldı. Bu patent alımının ardından birçok farklı versiyonu üretildi. Lee De Forest ve Edwin Howard Armstrong Amerika'da radyo teknolojisinde çok büyük değişiklikler yaptılar. Tüpler ve devreler kullanrak bambaşka bir hal kazandrdılar. 1947 yılında transistörün icadı ise radyo teknolojisi için bir devrim olmuştur.
Amerika'da resmen radyo yayınları, 1921 yılında başlamıştır. Rusya'da ise Aleksander Stepanoviç Popof, radyonun babası sayılır. Hatta Amerikan Deniz Kuvvetleri'nin 1963 yılında hazırladığı bir raporda bile, 1859'la 1906 yılları arasında yaşamış olan bu Rus profesörün adı geçer.
Savaş gemilerindeki haberleşme haklarıyla ilgili olarak yıllar yılı Marconi'yle patent davaları sürdüren ve bu nedenle radyoculuğun tekniğini en iyi incelemiş olan Amerikan Deniz Kuvvetleri, Popof'un Marconi'ye göre daha iyi bilim adamı olduğunu kaydediyor.
Rusya'nın deniz kuvvetleri hesabına çalışan Popof, İngiliz James Clerk Maxwell ve Alman Heinrich Hertz'in buluşlarını değerlendirerek radyo yayın ve alıcı tekniğini geliştirmiş ve hatta 1900 yılında Paris'teki Dünya Fuarı'nda büyük altın madalyayı almıştı.
16 Aralık 2012 Pazar
Radyo Ülkü FM Dinle
RADYO ÜLKÜ,1995 yılında ” Karatay Ülkü Radyo Televizyon Yayıncılık
A.Ş” bünyesinde seçkin yayın anlayışı, elit dinleyicisi ve profesyonel
kadrosuyla,çıktığı gönül yolculuğunda GÖNÜLLERİN RADYOSU sloğanı ile
yoluna devam etmiştir.2010 ve 2011 Yılında “Konya Vizyon” dergisinin
organize ettiği yılın en iyileri anketinde RADYO ÜLKÜ, dinleyicilerinin
çok büyük desteği ile,iki yıl üst üste yılın en iyi Radyosu seçilmiştir.
Geçmişten bu günlere elit ve seçkin bir dinleyici kitlesi ile gerek bölgemizde gerekse web sitemizde kısa zamanda yüzbinlere ulaşan dinlenme oranları ile radyomuz gönül dostlarının desteği ile daima zirvede olmuştur.
Radyo Ülkü olarak dinleyicilerimize her zaman en iyi hizmeti sunmanın gayreti ve sizlerin desteği ile sizlere layık olmaya çalışarak yoluna devam edecektir.
Radyo Ülkü FM Dinle
Geçmişten bu günlere elit ve seçkin bir dinleyici kitlesi ile gerek bölgemizde gerekse web sitemizde kısa zamanda yüzbinlere ulaşan dinlenme oranları ile radyomuz gönül dostlarının desteği ile daima zirvede olmuştur.
Radyo Ülkü olarak dinleyicilerimize her zaman en iyi hizmeti sunmanın gayreti ve sizlerin desteği ile sizlere layık olmaya çalışarak yoluna devam edecektir.
Radyo Ülkü FM Dinle
15 Aralık 2012 Cumartesi
Power Türk il ve Türksat frekansları
Power Türk İllere göre radyo frekansları ve Türksat frekansı
|
|
UYDU BILGILERI | TELE DÜNYA |
Türksat 3 A 42º Frekans 11.096 Mhz Symbol Rate 30000 Msym/s FEC 5/6 Polarizasyon: V-Dikey |
Pop ikonu Katy Perry'nin yeni albümü Teenage
Pop ikonu Katy Perry'nin yeni albümü Teenage |
Pop ikonu Katy Perry'nin yeni albümü Teenage
Albümün ilk single'ı 'California Gurls', Mediabase Top 40 Airplay
listesine göre bir haftada 13,167 kere çalınmasıyla rekor kırmıştı. 2010
yazının en büyük hit'i olmayı başarmış olan single, Amerika'da
radyoların Top 40 rotasyonunda en sık çalınan parça oldu. Snoop Dogg'un
da vokallerde eşlik ettiği 'California Gurls' yaz mevsiminin canlılığını
dinleyiciye fazlasıyla aktarmıştı.
2009 sonlarında albümü kaydetmeye başlayan Katy Perry, bu süreçte çok sayıda sanatçı ve yapımcıyla çalıştı: Greg Wells (My Chemical Romance, Deftones, Pink), Guy Sigsworth, Dr. Luke,Max Martin, Ryan Tedder, Rivers Cuomo, Thaddis "Kuk" Harrell, Greg Kurstin, Benny Blanco, Darkchild, Cathy Dennis, Ester Dean, The-Dream ve Christopher "Tricky" Stewart...
2. stüdyo albümü One of the Boysun 2008 yılının en çok satan albümleri listesine girmesi (5 milyonun üzerinde satış rakamı) ve 'I Kissed a Girl' ile 'Hot N Cold' single'larının multi-platinum sertifikası elde etmesiyle dünya müzik piyasasının olağanüstü bir şekilde ilgisini çeken Katy Perry, bu yeni albümüyle de başarısını ve popülaritesini büyük bir hızla arttıracağa ve dinleyici kitlesini her zamankinden çok genişleteceğe benziyor...
Sonbaharı Katy Perry ile karşılamanın tadını çıkarın!
2009 sonlarında albümü kaydetmeye başlayan Katy Perry, bu süreçte çok sayıda sanatçı ve yapımcıyla çalıştı: Greg Wells (My Chemical Romance, Deftones, Pink), Guy Sigsworth, Dr. Luke,Max Martin, Ryan Tedder, Rivers Cuomo, Thaddis "Kuk" Harrell, Greg Kurstin, Benny Blanco, Darkchild, Cathy Dennis, Ester Dean, The-Dream ve Christopher "Tricky" Stewart...
2. stüdyo albümü One of the Boysun 2008 yılının en çok satan albümleri listesine girmesi (5 milyonun üzerinde satış rakamı) ve 'I Kissed a Girl' ile 'Hot N Cold' single'larının multi-platinum sertifikası elde etmesiyle dünya müzik piyasasının olağanüstü bir şekilde ilgisini çeken Katy Perry, bu yeni albümüyle de başarısını ve popülaritesini büyük bir hızla arttıracağa ve dinleyici kitlesini her zamankinden çok genişleteceğe benziyor...
Sonbaharı Katy Perry ile karşılamanın tadını çıkarın!
Zülfü Livaneli'den 40. yıl sürprizi!
Zülfü Livaneli'den 40. yıl sürprizi!
Zülfü Livaneli'nin 40. sanat yılını doldurması onuruna sanatçının bütün albümleri tekrar yayınlandı.
İda Müzik ve İmaj Müzik işbirliği ile hazırlanan Zülfü Livaneli albümlerinde, tüm albümlere yeniden mastering yapıldı ve her albüm için bir tablo hazırlandı. Bu tablolar albümlerin kapaklarındaki yerlerini aldı.
Geçtiğimiz aylarda ilk 10 albümü tekrar yayınlanan sanatçının haziran ayında tüm albümleri raflardaki yerini alacak.
Zülfü Livaneli'nin 1971'de başlayan müzikal yolculuğu, çağdaş halk müziğimizin ve yeni şarkı yazım sürecinin omurgası gibidir. Politik altüst oluşlarla biçimlenen bu dönemde Livaneli, son derece verimli bir besteci olarak yüzlerce şarkı yazmış, otuzdan fazla albüm kaydetmiştir. Bu besteler sadece döneminin ruhunu yansıtmakla kalmamış, unutulmuş bulunan bağlama düzenini gündeme getirmek, halk sazlarını armonik biçimde batı sazlarıyla birlikte kullanmak gibi yeniliklere de imza atmıştır.
Livaneli müziğinin belki de en önemli yanı; nitelikle niceliği buluşturması, milyonlarca kişinin söylediği bestelerinin dünyaya yayılması ve zamanla değerlerinin daha çok anlaşılarak birer klasik haline dönüşmesidir.
Livaneli için herkesin söylediği söz şudur:
"Onun şarkılarıyla büyüdük!"
Evet, kuşaklar bu bestelerle büyüdü, dünya ve sanat görüşleri bu şarkılarla biçimlendi. Bundan sonra da genç kuşaklar tarafından söylenmeye devam edecekler.
İDA Müzik, hem sanatı hem işlevi büyük olan sanatçının, kırk yıla yakın bir sürede kaydettiği bütün eserlerini CD formatında tekrar yayınlamakta.
İda Müzik ve İmaj Müzik işbirliği ile hazırlanan Zülfü Livaneli albümlerinde, tüm albümlere yeniden mastering yapıldı ve her albüm için bir tablo hazırlandı. Bu tablolar albümlerin kapaklarındaki yerlerini aldı.
Geçtiğimiz aylarda ilk 10 albümü tekrar yayınlanan sanatçının haziran ayında tüm albümleri raflardaki yerini alacak.
Zülfü Livaneli'nin 1971'de başlayan müzikal yolculuğu, çağdaş halk müziğimizin ve yeni şarkı yazım sürecinin omurgası gibidir. Politik altüst oluşlarla biçimlenen bu dönemde Livaneli, son derece verimli bir besteci olarak yüzlerce şarkı yazmış, otuzdan fazla albüm kaydetmiştir. Bu besteler sadece döneminin ruhunu yansıtmakla kalmamış, unutulmuş bulunan bağlama düzenini gündeme getirmek, halk sazlarını armonik biçimde batı sazlarıyla birlikte kullanmak gibi yeniliklere de imza atmıştır.
Livaneli müziğinin belki de en önemli yanı; nitelikle niceliği buluşturması, milyonlarca kişinin söylediği bestelerinin dünyaya yayılması ve zamanla değerlerinin daha çok anlaşılarak birer klasik haline dönüşmesidir.
Livaneli için herkesin söylediği söz şudur:
"Onun şarkılarıyla büyüdük!"
Evet, kuşaklar bu bestelerle büyüdü, dünya ve sanat görüşleri bu şarkılarla biçimlendi. Bundan sonra da genç kuşaklar tarafından söylenmeye devam edecekler.
İDA Müzik, hem sanatı hem işlevi büyük olan sanatçının, kırk yıla yakın bir sürede kaydettiği bütün eserlerini CD formatında tekrar yayınlamakta.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)